İkimizin hikâyesi sıradan bir başlangıçla başladı. Kendi çocuğunun eğitimine olan ilgisi, aslında benim için de yeni bir kapı açtı. Oğlumun okulda aldığı bir ödev, hayatımızı köklü bir biçimde değiştirecekti. Bu, sadece onun değil, aynı zamanda benim de hayal gücümün sınırlarını zorladığı bir serüvene dönüşmüştü. Şimdilerde ise, sadece bir ana değil, aynı zamanda yeni bir hobinin de sahibi oldum.
Oğlumun öğretmeni, bu yıl öğrencilerinden bir bilim deneyi yapmalarını istemişti. Sınıf arkadaşlarıyla birlikte ekip oluşturan oğlum, “Volkan Deneyi” üzerine çalışmaya karar verdi. Açık hava etkinlikleri ve bilim deneyleri konusunda tecrübesi olmayan biri olarak, onunla birlikte çalışmaya başladım. Başlangıçta kaygılarım çoktu: Deney için gerekli malzemeleri nereden bulacaktık? Ya sonuç hayal ettiğimiz gibi olmazsa? Ancak zamanla gördüm ki, bu deney sadece bir proje olmaktan öteye gidebilir.
Deneyi yaparken gerekli malzemeleri toparlarken, aslında işin ne kadar eğlenceli olduğunu keşfettim. Oğlumla birlikte alışverişe çıktıktan sonra, evde birlikte çalışarak, bilimsel süreçleri ve deneye katılan öğeleri konuşmaya başladık. Bakış açımın genişlemesine yardımcı olan bir sohbet ortamı doğmuştu. Neden bu tür aktiviteleri daha sık yapmıyorduk ki? Bunu düşündükçe, hedefımiz olan deneyi tamamlamak yerine, yaşanan süreçin aslında ne kadar çok şey katabileceğini düşünmeye başladım.
Volkan deneyini başarıyla tamamladığımız gün, oğlumun mutluluğu her şeye değerdi. Ancak benim için asıl sürpriz, deneğin sonuna ulaştığımızda yaşadığımız heyecan oldu. Bir başarı hikâyesi yaratmanın verdiği haz, gerçek anlamda bir tutku yarattı. Bu denemeyi yaparken tecrübe ettiğim şey, bilimle oynamanın sunduğu fırsatlar oldu. Oğluma olan ilgim, aynı zamanda benim için de eğitici bir deneyimdi. Bilimsel düşünme süreci ve merak, bu hobi sayesinde hayatımın her alanına girmeye başladı.
Artık çocuklarıma bilimsel projeler hazırlarken, kendi hobim haline gelen bilim deneylerine odaklanıyorum. Hatta sosyal medya üzerinden bu konularda oluşturduğum içeriklerle geniş bir kitleye ulaştım. Paylaştığım hikâyeler ve deneyler, pek çok ebeveynin ilgisini çekerken, onları da çocuklarıyla birlikte böyle aktiviteler yapmaya teşvik ettim. Yıllarca ödevler ve dersler derken aslında eğlenceli bir dünyayı keşfetmenin bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim. Oğlum ve ben, her yeni projede daha çok bağ kuruyorduk. İnanılmaz bir yolculukta beraber yürüyorduk.
Böylelikle hem benim için hem de oğlum için yaratıcılığı artıran bir ortam oluştu. Kendime bir hobi edinmiş olmam, yalnızca oğluma değil, aynı zamanda tüm aileme de fayda sağladı. Bilimsel denemeleri birlikte yaparak, ailemiz için değerli anılar biriktiriyoruz. Bu süreçte, bilimle oynamanın hayatımıza olan etkisini gördüm ve bunu çoğu zaman unuttum. Oğlumun ödevi bana sadece bir araç değil, aynı zamanda yeni bir hobi ve tutkuyu keşfetme yolculuğrafı sundu.
Sonuç olarak, ebeveynlik bazen beklenmedik sürprizlerle dolu olabiliyor. Oğlumun ödevi, sadece onun öğrenim sürecini değil, benim için de bir serüvene dönüşmüş oldu. Bilim deneyleri, anıları hatırlamak için bir vesile, yeni bilgiler öğrenmek ve eğlenmek içinse bir fırsattır. Daha fazla insanın bu tür aktivitelerle kendi hobilerini keşfetmesini umut ediyorum. Eğitim hayatındaki her hangi bir hedef, kişisel tatmin sağlayabilir ve ben bunun en güzel örneğini yaşadım. Oğlumun ödeviyle başlayan bu yolculuk, hayatımda yeni bir sezgi yarattı ve bunun bir parçası olmak beni oldukça mutlu ediyor.