Sırbistan’da, 2023'ün sonbaharında yaşanan büyük gösteriler sırasında, güvenlik güçlerinin ruhsatsız ve yasaklı sonik silahlar kullanması, ülkede büyük bir tartışma ve tepki yarattı. Sonik silahların kullanılması, uluslararası insan hakları standartları ile çelişmesi nedeniyle, muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarının sert eleştirilerine neden oldu. Bu olayın ardından muhalefet liderleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde resmi başvuru yapma kararı aldı. Peki, bu olayın arka planı nedir? Sırbistan'daki yasaklı silah kullanımı, ne tür sonuçlar doğurabilir? İşte tüm detaylar.
Yasaklı sonik silahlar, yüksek frekanslı ses dalgaları üreterek insanları rahatsız eden, bazen de fiziksel acı veren bir silah türüdür. Sırbistan’da bu silahların kullanımı, polisin göstericilere karşı sert tutumunun bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Ülkede artan sosyal huzursuzluklar ve hükümet karşıtı protestolar, polis müdahalelerinin sertleşmesine yol açtı. Sonik silahların kullanımı ise, insan hakları ihlalleri açısından tartışmalı bir konu haline geldi. İnsanlar, bu tür silahların kontrolsüz bir şekilde kullanılarak, barışçıl göstericilere karşı bir tehdit unsuru haline geldiğini düşünüyor.
Protestolar sırasında, birçok kişiyi etkileyen bu silahlar, gözaltılara, yaralanmalara ve genel bir kargaşaya yol açtı. Ekonomik sıkıntılar, politik baskılar ve yolsuzluk iddiaları, toplumda büyük bir öfke birikmesine neden oldu. Gösterilerin büyümesiyle birlikte, polis de yasaklı silah kullanma kararını aldı. Ülkede bu tarz bir silahın kullanılmasının ulusal ve uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle çeliştiği net bir şekilde ifade edildi. Sonik silah kullanımı, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da ciddi etkilere yol açtığı belirtiliyor.
Protestolar sırasında yaşanan olaylar, muhalefet partileri tarafından sıkıntı verici bir durum olarak değerlendirildi. AİHM’e yapılacak başvurunun temelinde, Sırbistan hükümetinin silah kullanımının yasallığı ve göstericilerin temel haklarını ihlal etmesi yatmaktadır. Muhalefet temsilcileri, AİHM’e yapacakları başvuruyla, yalnızca bu olayın sonuçlarını değil, aynı zamanda genel olarak hükümetin gösteri özgürlüğü konusundaki yaklaşımını sorgulayacaklarını belirttiler. Sırbistan’daki birçok insan hakları savunucusu da bu durumu eleştirerek, hükümeti uluslararası mevzuatlara uymaya çağırdı.
AİHM’de yapılacak başvurunun, Sırbistan’daki otoriter eğilimlerin sorgulanmasına yol açacağından endişe ediliyor. Ülkede hükümetin uygulamaları, muhalefet ve bağımsız medya tarafından sık sık eleştiriliyor. Bu olay, sadece bir gösteri sırasında yaşanan bir durum değil, aynı zamanda Sırbistan’ın demokratikleşme sürecinin ne kadar tehlikede olduğunun da bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası toplumun gözleri, bu başvuru üzerinden Sırbistan’daki gelişmelere çevrilmiş durumda.
Sonuç olarak, Sırbistan’da yasaklı sonik silahların kullanımı, sadece protestocular için değil, tüm toplum için tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. İnsan hakları ihlalleri açısından dikkat çeken bu olay, uluslararası alanda da yankı uyandıran bir mesele haline geldi. Hükümetin bu tür uygulamaları, Sırbistan halkının temel haklarını hiçe saymakta, barışçıl gösteri yapma özgürlüğüne büyük bir darbe indirmektedir. Muhalefetin AİHM başvurusu, sadece mevcut durumu değil, gelecekte olabilecek benzer durumlardaki hukuki sonuçları da etkileyecek gibi görünüyor. Sırbistan’da yaşanan bu olay, demokrasinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.