Sosyal medya, özellikle gençler arasında yaygın bir iletişim aracı olduğu gibi aynı zamanda bir eğlence kaynağı olarak da öne çıkıyor. Ancak bu platformlar, bireylerin psikolojik ve fiziksel sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Son dönemlerde dikkat çeken bir olay, bu durumun ne denli tehlikeli olabileceğini gözler önüne serdi. Bir genç, sosyal medyada izlediği bir video yüzünden hayatını kaybetti. Bu dramatik olay, sosyal medya kullanımının sonuçları üzerine yeniden düşünmemizi sağlıyor.
Günümüzde cep telefonları, bilgisayarlar ve tabletlerle sosyal medya platformlarına erişim oldukça kolay. Gençler, saatlerini TikTok, Instagram veya YouTube gibi uygulamalarda geçiriyor. Ancak, bu alışkanlık bir noktada bağımlılığa dönüşebiliyor. Gençlerin dikkatini dağıtan, sosyal medyadaki bazı içerikler, bazen de onları yanlış yönlendiren bilgiler içerebiliyor. Çok sayıda insan, bu içerikler uğruna fiziksel aktivitelerini ihmal ediyor ve hatta yemek düzenlerini bozabiliyor. Bu durum, zamanla sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Son yaşanan olayda, ağabeyiyle birlikte video izleyen 18 yaşındaki genç, dikkatini kaybederek büyük bir kazaya karıştı. Ailesi ve arkadaşları, gencin sosyal medya bağımlılığının bu talihsiz olaya neden olduğunu belirtti. Sosyal medyada paylaşılan abartılı içerikler, gerçeği sorgulamayı zorlaştırırken, gençlerin arasındaki rekabeti de artırmakta. Bu durum, birçok gencin kendini kötü hissetmesine ve bazılarını da tehlikeli davranışlarda bulunmaya itebilir.
Çocuklar ve gençler için internette yer alan içerikler oldukça çeşitli. Zamana bağlı içeriklerin yanı sıra, videoların etkileyiciliği ve çekiciliği, genç beyinlerde farklı hisler uyandırabiliyor. Üzücü bir şekilde, bazı içeriklerin görsel şiddet unsurları taşıması veya yanlış bilgi yayması sonucunda gençlerin zarar görmesi kaçınılmaz hale geliyor. Videolarında dikkat ve cesaret sergileyen etkileyiciler, gençleri tehlikeli hareketlere sürükleyebiliyor. Bu durum, sosyal medya üzerinde paylaşım yapılan çeşitli zorluklar ve viral akımların yaygınlaşmasıyla daha da tehlikeli bir boyut kazanıyor.
Bunun yanı sıra, sosyal medyada yer alan bazı içerikler sadece eğlence amaçlı olmaktan çıkıp, ciddiyetini kaybedebiliyor. Kullanıcıların görsel olarak diğerleriyle yarış haline girmesi, tehlikeli durumların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Özellikle kısa videoların popülerliği, gençlerin hem dikkat sürelerini kısaltıyor hem de mantıksız hareketlerde bulunma riskini artırıyor. Ailelerin bu durumu gözlemlemesi, sosyal medya ve internet kullanımını sınırlamak adına önemli bir adım olabilir.
Gelin, bu olaydan ders alarak sosyal medya kullanımında dikkatli olalım. Gençlerimize bu platformların zararlarını anlatmak, onların dijital okuryazarlığını artırmak ve belirsiz içeriklere karşı dikkatli olmalarını sağlamak için birlikte çalışmalıyız. Unutmayalım, gençlerin hayatı bir video uğruna tehlikeye atılamaz. Aileler ve eğitimciler, toplumsal bilinci artırarak gençlerin güvenli bir sosyal medya deneyimi yaşamalarını sağlama yolunda önemli birer aktör olmalıdır.