Türkiye'nin tarım sektörüne damga vuran bir olay, geçen kış mevsiminde meydana gelen yüzyılın donu olarak adlandırılan hava olayı oldu. Birçok bölgeyi etkileyen bu ani soğuk hava dalgası, tarım ürünlerine büyük bir zarar verdi. En fazla etkilenen ürünlerden biri olan elma ise bu süreçte ilginç bir duruma ev sahipliği yaptı. Tüm ağaçlar üzerinde don etkisi yaratılmasına rağmen, sadece bir çürük elma ağaçta kaldı. Bu durum, hem çiftçileri hem de tarım uzmanlarını endişelendiren bir tablo oluşturdu. Ancak, bu çürük elmanın ardında yatan gerçekler ve don olayının etkileri daha kapsamlı bir incelemeyi gerektiriyor.
Kış aylarında aniden yaşanan bu don olayı, özellikle meyve ağaçları için son derece yıkıcıydı. Buz gibi havalar, birçok ağacın çiçeklenme dönemine girdiği günlerde ortaya çıktı. Dondan etkilenen bölgelerde, elmacılık yapan çiftçiler büyük kayıplar yaşadı. Beklentiler, bu yıl rekoltenin yüksek olacağı yönündeyken, don nedeniyle bu hayal suya düştü. Yalnızca birkaç hafta içinde, tüm bir sezonun emeklerinin ziyan olduğu görüldü. Ancak bu durum, yalnızca elma yetiştiriciliğiyle sınırlı kalmadı; diğer meyve ve sebze ürünlerinde de benzer sıkıntılar ortaya çıktı.
Elmanın nadir de olsa yetişebilmiş olan çürük hali, çiftçilerin umutsuzluğunu daha da derinleştirdi. Bu durum, zamanla çevrimiçi sosyal medya platformlarında da dikkat çekmeye başladı. Çifti, tüm hasatlarının kaybını yaşarken, bu tek çürük elma sosyal medyada birçok kullanıcı tarafından ilginç bir simge haline geldi. Çürüklüğüyle birlikte ne kadar dirençli olabileceğine dair birçok komik paylaşıma konu oldu. Ancak arka planda çiftçilerin yaşadığı kayıplar ve maddi zorluklar göz ardı edilemezdi. Bu çürük elma, bir taraftan tarımsal direnç ve dayanıklılık simgesi olurken, diğer taraftan tarımda yaşanan acı gerçekleri gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, yüzyılın don olayı, Türkiye tarımında derin yaralar açtı. Çürük elma, bu durumun bir simgesi olarak anılacak. Tarım uzmanları, çiftçilerin yaşadığı bu zor dönemin atlatılması için çeşitli destek projeleri ve bağış kampanyaları başlatma çalışmaları içindeler. Özellikle don olayları gibi ekstrem hava koşullarının artış göstermesi, tarım politikalarının gözden geçirilmesi ve yeni adaptasyon yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu çürük elmanın hikayesi, sadece bir ürün kaybı değil, tarım ekosisteminin de dengesinin nasıl sarsılabileceğine dair önemli bir ders niteliğindedir.